Hastanemiz Kulak-Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Merve EKİCİ BEKTAŞ;
Alerjik rinit halk arasında saman nezlesi olarak bilinen, görülme sıklığı oldukça yüksek bir hastalıktır. Vücudun bağışıklık sisteminin tetikleyici bir alerjen maddeye karşı geliştirdiği bir tepkidir. Küf, çeşitli ağaçlar, çimen, ot polenleri, hayvan tüyleri vb. dış ortam alerjenlerinden kaynaklanmaktadır. Genellikle, mevsimsel alerji olarak gözlemlenmekle birlikte, evde bulunan hayvan tüyü ve ev tozuna karşı ise mevsimler ile ilişkili olmadan da gelişim gösterebilir.
Hastalığa her yaşta rastlanıldığı gibi en sık 18-25 yaş aralığındaki hastalarda görülmektedir. Genetik yatkınlık dikkati çekmektedir.
Saman nezlesinin belirtileri; burun akıntısı ve tıkanıklığı, gözlerin sulanması, kaşınması, hapşırma atakları, öksürük krizleri, geniz akıntısı, halsizlik, şişmiş göz altları, boğazda ve gırtlakta kaşıntı olarak sayılabilir. Soğuk algınlığı ve nezle gibi hastalıkların belirtilerine benzese de aralarında ayırt edici farklar olabilir. Hastalığın tanısında hasta öyküsü ve muayene büyük önem taşır. Tekrarlayan şikayetler olması, muayenede de alerjik riniti destekleyen bulguların saptanması tanıyı güçlendirir. Beraberinde birtakım laboratuvar tetkiklerine de başvurulabilir. Alerjiye yönelik testler sayesinde hastaların hangi alerjenlere karşı duyarlı olduğu da tespit edilebilir. Bu sayede, günlük yaşamda alerjenlerle olan temas azaltılarak semptomlar kontrol altına alınabilir.
Uygulanan çeşitli tedavi yöntemleri ve yaşam tarzı değişikliği ile hastalığın belirtileri kontrol altına alınabilmektedir. Bu bakımdan, saman nezlesinin tedavisinde şu uygulamalar yapılabilir:
• Semptomların ortaya çıktığı ya da şiddetlendiği dönemlerin ve ortamların doğru olarak belirlenmesi gerekir. Bu dönemlerde alerjenlerin bulunduğu ortamlardan uzak durulmalı, odalar iyi havalandırılmalı, el temizliğine önem verilmelidir.
• Burun bölgesindeki semptomlarının giderilmesi adına özel burun yıkama solüsyonlarından ve burun spreylerinden yararlanılabilir.
• Belirtileri yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisi ile kontrol altına alınamayan hastalarda immünoterapi uygulanabilir.